Medellin’de görmeniz gereken 10 yer

Medellin, ”city of eternal spring” adıyla yani ”sonsuz ilkbaharın şehri” olarak anılan, sokak sanatı, dansı, müzeleri, tarihi ve Kolombiya kahvesi yani kafeleriyle ünlü muhteşem bir şehir. Latin halkının bitmek bilmeyen sanat ve dans aşkını anlatmaz imkansız. Bu şehrin sadece Pablo Escobar ile anılıyor olması yerel halkın hiç hoşuna gitmiyor, bu algıyı değiştirmek istiyorlar.

Poblado’da birbirinden harika kafelerde şehrin kaos ortamından kaçabilir, sokak lezzetlerinin tadını çıkarabilir, parklarında dinlenebilir, müzelerinde geçmişe geri gidebilir, minik siestalar yapabilir ama gece oldu mu parti zamanına ayak durmanız gereken şehir burası. Ve inanın bu şehirde dans etmeyi , eğlenmeyi bilmeyen bir kişi bile yok. Uber kullanabilir, Medellin’ın gururu, Medellin Metro’sunun muhteşem kolay ve güvenli ulaşım hizmetinden yararlanabilirsiniz. Bize ”kendinizi tehlikede ve ya kaybolmuş hissediyorsanız saat kaç olursa olsun en yakın metroya gidin” telkininde bulunmuşlardı. Her yerde güvenlik, polis ve her yere metro bağlantısı bulunuyor, otobus tramvay metro cable bağlantıları dahi mevcut. Metro’ya ulaşmak için dahi özel yeşil metro dolmuşları var ki ”hangisiyle metroya gideceğim?” derdiniz asla olmuyor.

Buraya minimum 1 hafta ayırılması gerektiğini düşünüyorum, şehrin ritmine alışabilmeniz için. Bilmeniz gerekenlerden biri de mutlaka bir yağmurluğunuzun olması, çünkü yağmur günlük yaşamın olmazsa olmazı, kolombiyalılara göre. Öyle ki yağmur yağmaya başladığı zaman asla bizim gibi kaçışmıyor, hayatın akışını hızlandırmaya çalışmıyorlar. Herşey çok normalmiş gibi (aslında haklılar herşey çok normal) devam ediyorlar yapmakta oldukları işlere.

Kolombiya’da öğrendiğim bir şey varsa o da ” tranquilo” kelimesi. Bu kelime çok fazla anlam taşıyor. Genelde ”sakin ol” ”dert etme, telaş yapma” ”yavaş ol veya yavaşla” anlamıyla kullanılıyor. O kadar muhteşem ki. Bizim stres yaptığımız herşey için ” tranquilooo!!” kelimesi ile peşinizi bırakmıyorlar. İnsanlar çok relax, o kadar ki bazen sinir bozucu derecede sakin olduklarını itiraf ediyorum. Sakin ve yavaşlar. İşler çok yavaş başka bir deyişle ‘tranquilo’ ilerliyor. İlk haftalarımda sokakta yürürken bile şok içinde bakıyorlardı bana. ”Hiç İstanbul kaosuna alışmış bir Türk görmediniz mi?” diyodum içimden. Şaka bi yana, gerçekten İstanbulda öyle hızlı yürümeye alışmıştım ki burada kendime bazen ”yavaşla Yaprak, ne gerek var nereye yetişiyorsun?” diye hatırlatma yapıyordum. Sahiden, biz ülkemizde nereye yetişiyoruz? Nedir bu koşuşturmaca? Yağmurda kaçışmayan o insanları görünce ilk başta ” yağmur yapıyo niye ıslanıyolar acaba?” diye düşünürdüm. sonra bunu bi kolombiyalı arkadaşıma söyledim, yine yağmur yağdığı bi an. ” Sadece yapmur yağıyo Yaprak, tranquilo” dedi. Onunda saçları kıvırcıktı, en basiti ”e saçlarımız kabarıcak simdi:( ” dedim. ”Ee yani? ” bakışı attı bana. O gün bugündür böyle küçük gereksiz şeylere takılmıyorum. Ne zaman beynim böyle garip şeylere takılsa cevabım basit: ”Ee yani?”

Medellin’den döndüğümde de sık sık bunu hatırlattım kendime. Vapur’a kaçacakmış gibi koşmuyorum artık, ”kaçarsa kaçsın diğerine binerim?” diyorum. Yeşil ışığı yakalamak için gaza basmıyorum, hızlanmıyorum. Bi daha yanmayacak sanki? Farkında değiliz ama bu acelecilik ile kimbilir kaç kere kendimizi strese sokuyoruz. Medellin’de bu durumun olmayışının tadını çıkarın ve umarım dönünce de devam ettirirsiniz❤️

1- comuna 13

Comuna 13′ den bahsetmeden önce, Medellin’deki bu KOMÜN’lerden bahsetmek doğru olur sanırım. Medellin 16 farklı komunden oluşmaktadır. Örneğin Poblado 14. komün, Şehir Merkezi (Botero Parkı’nın olduğu bölge 10. komün olarak bilinir. Şehirde hangi komünde yer aldığınızı yerli halka sorabilirsiniz.

Rakım birçok meyve ve sebze için elverişli olduğu için 1800 lerde tarımsal üretime adanmış büyük çiftliklerle doluymuş bölge. Ancak 1946 sonrası arsa kullanımı büyük bir ölçüde değişmiş ve özellikle 60lar 70ler boyunca birçok yasadışı yerleşim gerçekleşmiş. Bir diğer yaşanan göç dalgası da iç savaş dönemi Antioquia’nın kırsal bölgelerindeki halkın savaştan kaçmak için Comuna 13’e yerleşmeye başlaması olmuş.

Bu nedenle Comuna 13′ in kuruluşundan bu yana yerel yönetim tarafından kötü bir şekilde yönetildiğini ve tarihsel olarak göçmenler tarafından işgal edildiğini söyleyebiliriz.

Bölgeye gelen göçmenler, tarım ve inşaat sektörü bilgisi olmadan burada yaşamak zorunda kalmışlar. Eski yerleşimciler tarafından ayrımcılığa uğrayıp tüm komunada düzeni bozan, istilacı kesim olarak kabul edilmişler. İşi olmayan, kendilerinin inşa ettiği ahşap ve alüminyum malzemelerden yapılmış evlerde yaşayan, evlerine kirli su alan, elektrik çalan insanlar olarak etiketlenmişler. Kaçakçılık, insan ticareti, uyuşturucu işlerine katılan çetelerin teklifkerine karşı kesinlikle savunmasız kalmışlar.

80 li yılların sonu 90ların başında, FARC ve ELN örgütleri bu bölgenin kokain satımı silah alımı merkezi oluşu nedeniyle kontrol ve güç savaşı içerisindeydi. Dahası, bu yasadışı gruplar uyuşmazlıkların çözümünden sorumlulardı. Kimin yaşayacağı, kimin hırsız olduğunu kimin kurban olması gerektiğine karar veren topluluklardı. Bu yasadışı orduların genişlemesi herbiri arasındaki savaşlar, ulusal bir sorun hale gelmişti. Kelimenin tam anlamıyla bir yıldan fazla bir süre boyunca kaos alanı, kan gölü, savaş alanı olarak Dünya’daki en tehlikeli ikinci bölge ilan edilmiş olduğu söyleniyor.

2002 senesinden önce, Devlet, Comuna 13′ e müdahale etmeye karar verip 10 askeri operasyon gerçekleştiriyor. En önemlilerinden sayılanlar Mariscal ve Orion imiş ancak Mariscal operasyonu korkunç sonuçlarla gerçekleşirken, 9 kişi hayatını yitirmiş.

Operasyon sırasında iki oğlunun da yaralanması sonrası bir anne pencereden ” çıkmama izin ver, çıkmama izin ver, çocuklarımı hastaneye götürmem gerek” diyerek (ambulans bölgeye giremiyordu) beyaz bir çarşaf sallamaya karar verince yarım saat içerisinde tüm mahalle beyaz bir bayrak sallamaya başlamış ve onların cesaretleri sayesinde operasyon çok sürmemiş.

2002 yılının Ekim ayında Orion Operasyonu düzenleniyor. Comuna 13’e getirilen son ve en büyük askeri müdahale olmuş. Evleri yukarıdan helikopter ile tespit ederek, içerisinde saklanan masum sivilleri yaraladığı ve ya öldürdüğü 3 gün süren bir operasyon dönemi. Polisin ve ordunun Comuna 13 gerillalarını temizleyebilmek için paramiliterle iş birliği yaptığı söyleniyor. Çünkü hangi evlerin polis tarafından aranması gerektiğini işaret eden insanlar varmış. 3 gün boyunca 3 sivil, 10 istancı, 2 asker 1 polis memuru öldürülmüş ancak rakamların bundan daha fazla olduğu tahmin ediliyor.

Orion operasyonu, Comuna 13 Gerillalarının sonu olurken, bölge kontrolünü kim ele geçirmiş dersiniz? Paramiliterler dediyseniz doğru. Ordunun gerillalara karşı savaşmasına yardım ettikleri için Comonu 13 kontrolünü ele geçirmişler ve yeni dönem, soğuk savaş devri başlamış.

Bu dönemde 2 yıl boyunca Paramiliterler, gerilla zamanı, gerillalara yardım ettiklerini düşündüklerini yaşadışı bir şekilde yargılayıp suçlu bulduklarını ölüme mahkum etmişler. Bu nedenle 2003 ile 2004 arası gizemli bir şekilde 200’ü aşkın sayıda insan kaybolmuş. İddaya göre daha sonraları bir çöplükte bedenleri bulunmuş.

2002 yılı boyunca, 450 yasadışı gözaltı, çatışmalarda yaklaşık 100 ölüm, 2.000’den fazli yerlerinden edilmiş sakin olduğu verilere işlenmiş. Sonraki yıllar, paramiliterlerden arınmış olan bölgenin barış içinde yaşamaya başladığı yıllar oluyor. Bununla birlikte, birçok muhalif çete bölgeyi kontrol altına alarak tüm faaliyetlerden; insan ticareti, gasp, kaçakçılık, cinayet vb gibi tüm yasadışı faaliyetlerden (bugün bile) sorumlu hale gelmiş.

Geçmiş yıllarda ihmal edilen bölgeye, telafi amaçlı, Devlet; Comuna 13 sakinlerinin yaşam kalitesini arttırmak için büyük miktarda harcama yapmaya karar vermiş. 2008’de San Javier İstasyonu entegre olmak şartı ile teleferik (metro cable) hattı inşa edilip 2011 yılında da yürüyen merdivenler konumlandırılmış. Bu yürüyen merdivenler, insanların eskiden 25 dakikalık zorlu bir tırmanış yerine, sadece 6 dakikada 384 metrelik dik bir tepeye tırmanmalarını sağlıyor. Bu proje, sokak sanatının, grafitilerin yanı sıra Comuna 13’e olan ve son yıllarda da artmakta olan turist ilgisini arttırıyor.

Bölgede, insanların tarihlerinin değiştiğini, talihsizliklerin geride bırakıldığını ve şimdi yaşam kalitelerinin geliştiğini ve her bir olanağa şükrettiklerini görebiliyoruz. Ve şu anda comuna 13 denildiğinde aklıma gelenler; güzel duvar resimleri ile duvarlar, tepeye gömülü olan boyanmış evler, size çiçeklerin içinde bulunduğunuzu hatırlatan güzel bahçeler, tuzlu mangolu ev yapımı dondurmalar, müthiş yetenekli sokak dansçıları, ve ingilizceyi buraya gelen gönüllü turistlerden öğrenmiş olan geçmişini aska unutmayarak ondan ders çıkarmış Comuna 13 insanları oluyor.

Buraya kadar gelmişken mutlaka kahvelerini denemek için Cafe Aroma de Barrio ‘ya uğramanızı, Free Tour appinden Grafiti Tour ve ya Fruit Tour rezervasyonu yapmanızı öneririm. Ayrıca ilgi duyanlar olur ise Comuna 13’ deki yerli halka ingilizce öğretmek için oluşturulan gönüllü projelerini de araştırabilirsiniz.

2- Parque de Botero

Botero hayranlaro buraya. Medellin’de Botero Parkı olduğunu biliyor muydunuz? Botero Heykellerinin dizili olduğu ücretsiz parkı mutlaka ziyaret edin. Parkın bitiminde de yine Botero eserleriyle dolu olan Museo de Antioquia yer alıyor. Bölge turistik olduğu için dikkatli olmanızda yarar var.

3- Museo de Antioquia

İsa’nın Mona Lisa’nın, Escobar’ın, Adem ile Havva’nın, hayvanların, kendinin dahil herşeyin şişman hallerini resmeden ”matador olacaktım ressam oldum” diyerek kendini tanıtan, Diego Riviera ‘dan etkilenen ve ilham alan Kolombiyalı Modern Sanat ressamıdır Botero. Ülkenin çeşitli yerlerinde heykellerine rastlayabildiğiniz gibi bu müzede birçok eseriyle, çizimleriyle, heykelleriyle, hayat hikayesiyle, çocuklar ve çocukluğunu hala içinde taşıyan yetişkinlere ayrılmış bir atölye odasıyla karşılaşacaksınız.

4- Jardin Botanico

Medellin’de en sevdiğim yerlerden biri de burası. Botanik Bahçesinin güzelliğinin yanı sıra, neredeyse tüm etkinlikler gece burada gerçekleşiyor. Jazz konserleri, elektro festivalleri, söyleşiler, workshoplar… kaçırmayın derim.

5- Parque Arvi

Burası, Santo Domingo’ya yani projemin olduğu bölgeye gidiş rotam idi. Sisli dağlık bölgenin ardı diyebilirim. Biraz daha ilerisi, tepesi de ”Arvi Parkı”na gidiyor. Turistler genelde direk Park için bu bölgeye geliyor. Bölge, metro cable ile ulaşıldığı için oldukça populer. Sadece metro cable’dan aşağıya bakarak Medellin ruhuna, sokak sanatına, yaşamlara şahit olabiliyorsunuz. Parque Arvi’ye kadar 15-20 dakika sürüyor yolculuk.

6- Museo Arte Moderno

Modern Sanat severlerin, Medellin’deki destinasyonu burası. İndustrielles durağından rahatlıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Modern Sanat Bölümü’nün yanı sıra Kolombiya ile ilgili bilgilerin, haritaların olduğu bir bölümü de bulunmakta. (Ekim 2018)

Bu haritalardan en ilgimi çeken Kolombiya’daki mayın bölgeleri olmuştu. Geçmiş yıllarda iç savaş döneminden kalma bu mayınlar çok fazla sayıda cana mal olsa da FARC *sayesinde artık bir problem teşkil etmiyormuş. Çünkü mayınların nerede oldukları biliniyor ve bu bölgeler, karantina bölgesi ilan edilmiş günümüzde.

* FARC: Kolombiya Devrimci Silahlı Güçler olarak türkçeye çevirebileceğimiz adı ile Kolombiya’da iç savaş sona erince kurulan örgüttür. Ateşkes sonrası etkinliğini yitirse de ordu tekrardan saldırılarını başlatınca tekrardan örgütlenmişler. Hala faaliyette olduklarını yukarıda anlatmıştım, amaçları ülkedeki sosyal adaleti sosyalizm ile sağlamak, maddi durumu olmayan köylüleri devlet şiddetinden ve sömürüsünden kurtarmak.

7- Museo el Castillo

İçerisinde çeşitli sergilerin bulunduğu, şato görünümlü müze burası. İsmini yazdırarak gruplar halinde, bir rehber dahilinde gezebiliyorsunuz içeriyi. Bahçesinde kafesi bulunduğu gibi , dileyen dışarıdan da yiyecek içecek getirip piknik yapabiliyor.

8- Pueblito Paisa

Küçük kasaba Paisa, olarak çevirebileceğimiz, ”pueblo antiqueno” olarak adlandırılan yerli, Paisa halkını ve geleneklerinin temsil edildiği küçük bir bölgedir Pueblito Paisa. Paisa bölgesi, Kolombiya’da Antioquia , Quindio, Risaralda, Caldas bölgelerini kapsar. Kolombiyalıların meşhur geleneksel yemeklerinin adı Bandeja Paisa, buradan gelmektedir.

9- Museo de la Memoria

Kolombiya geçmişinde kendi içerisinde fazla savaş vermiş olan bir ülke, uzun bir süre şiddetle yaşam hep iç içe olmuş. Bu nedenle ”tehlikeli ülke” imajı ile akıllara yerleşmiş. Kolombiya İspanya’dan bağımsızlığını kazandıktan sonra kurulan iki siyasi parti arasındaki anlaşmazlık, bitmek bilmeyen bir dönem yaratmış. Muhafazakarlar ve Liberaller çatışmaları da iç savaşlara neden olmuş. Yıllarca süren iç savaşlardaki can kaybının 200.000 – 300.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu şartlar altında da yurtdışına göç oldukça artmış. Müzede yer alan unutamayacağım o kadar çok söz vardı ki, yüreğime dokunan.

”Bugün evden dışarı çıktığımda geri dönüp dönemeyeceğimi bilmiyordum”

”Kendi ülkeni terk etsen de bir parçası her zaman seninle, başka bir yerde göçmen olmanın sorunu da bu”

Tüm yaşananlara tanık olacağınız ” Anı Müzesi” insanlığın Kolombiya’daki dramını gözler önüne seriyor. Yaşananları tekrardan yaşarken, bu güzel ülke için üzüleceğiniz ve bir Türk olarak bizim yaşadıklarımızla da bağdaştıracağınız kesin, kendinizi hazırlamalısınız.

10- Plaza de los Luces

Işıklar Meydanı, gördüğünüz ve göreceğiniz gibi bol ışık sovunu size garanti ediyor. Sakin bir akşam için uğranılası bir yer her zaman.

Bonus 1-

El Poblado’da Nacional Maçı olursa kaçırmayın, mutlaka Stadium’a gidin. Kolombiyalılar maç konusunda belki Brezilyalılar kadar iyi ve ya hırslı olmayabilirler fakat o ruhu stadyumda hissetmek benzersiz.

Bonus 2-

Eğer denk geldiyseniz Halloween zamanında Medellin’i kaçırmayın. Burada ”trick or candy” denilmiyor. Çocuklar şeker için şarkı söylemek zorundalar. Şarkı dediğim bir cümle ve sözleri şu şekilde: ”quiero paz, quiero amor, quiero dulces por favor” yani diyor ki, ”barış istiyorum, aşk istiyorum, bir de fazlaca şeker istiyorum lütfen”

Bonus 3-

Poblado’da favorilerim Pergamino, Ceres Mercado, Velvet ve Cafe Al Alma‘yı atlamamanızı öneririm. Kahveleri muhteşem. Müzeleri seven ve listedekilerle doymayanlardansanız Galeria Duque Arango ve Lokkus Contemporary Art Gallery‘ yi atlamamalısınız.

xoxo,

Yaprak

Medellin’de görmeniz gereken 10 yer” için bir yorum

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.